Ella, Sri Lanka’nın en sevdiğim şehri diyebilirim.. Dağlarda olmak, yeşilin içinde uyumak, gece yarısı kafamı gökyüzüne doğru kaldırdığımda muhteşem gökyüzünü yıldızları ve ayı görebilmek beni en çok büyüleyendi sanırım.. Gündüz ise güneşin doğuşunu izleyebilmek için çay tarlaları arasından süzülerek zirveye varmak, hayran kalmak her bir tonuna yeşilin…. Sonra Nine Arche Bridge’te treni beklemeye koyulmak, ayurvedik masaj yaptırmak, akşam üzeri birbirinden güzel cafelerde bir şeyler yiyip içmek.. Gerçekten Ella özellikle doğası ile çok keyif aldığım bir şehir oldu.

Öncelikle buraya nasıl ulaşırsınız? İki seçenek var. Bir tanesi Colombo’dan direk Ella trenine binmek, diğeri Kandy trenine binmek ve Kandy’den Ella trenine binmek. Bir diğer rota seçeneği ise Nanuoya’dan Ella trenine binmek.

Tren fiyatlar oldukça uygun ve trenlerde 3 sınıf bulunuyor. Genelde yer bulabilmeniz için https://www.visitsrilankatours.co.uk/train-tickets-1.html sitesinden 1-1.5 ay öncesinden koltuğunuzu rezerve ettirmeniz gerekiyor yerinizi. Ancak Hindistan’daki gibi bekleme listesi diye bir şey yok, yani rezerve ettirirseniz kesinlikle oturuyorsunuz. 1. sınıf vagonlar klimalı ancak cam açılamadığından ne dışarı sarkabiliyorsunuz, ne de kapıdan bakabiliyorsunuz. Sadece manzarayı izlemek istiyorsanız birebir. 2. ve 3. sınıf vagonlarda ise bunları yapabiliyorsunuz. 3. sınıf ise trenin kıvrılışını görmek açısından en güzel vagon. Biz Kandy’den direk yer bulamadığımız için ve 7 saat süren tren yolculuğunu ayakta geçirmek istemediğimizden tuktuk şöförümün bana verdiği tavsiyeye uyarak önce (klimalı) otobüse bindik 250 Rupiye (bir de sırt çantası/valiz için de bir kişi parası alıyorlar. Daha sonra Nuwera Eliya’ya gelip, buradan yerel otobüslere bindik ve Nanuoya’dan 2 saatlik yolculuk için trene bindik. Tren hemen hemen saatinde geldi ve içeriye bir izdiham girdik. İçerisi turist doluydu. Sanırım 2. sınıftı bindiğimiz vagon, ancak ayakta durmak zorunda idik. Biraz zorlu bir yolculuk olsa da, 1. saatin sonunda tek bir koltuk bulduk ve Viyana’lı Mirijam ile o koltuğu paylaştık.
Trenden öğleden sonra 3 gibi indik, Mirjam ve Andy kendi otellerine doğru giderlerken ben de tren istasyonunun karşısında Mandala isimli muhteşem bir cafe keşfettim. Yemyeşil manzaralı, düşağları (dreamcatcher) ile dekore edilmiş, deep house çalan ve muhteşem smoothieleri olan bir cafe.

Ella, turistik bir yer aynı zamanda dolayısıyla fiyatlar biraz daha pahalı konaklama açısından ama booking.com ile birlikte agoda.com’dan da faydalanıp Monarch Ella diye bir hostel buldum. Manzarası ve verdikleri Sri Lanka usulü kahvaltı ise paha biçilemezdi. Hosteller ile ilgili en sevdiğim şey arkadaşlık kurma olanağıdır. Yalnız seyahat ediyorsanız birebirdir hostelde kalıp, yeni insanlarla tanışmak.. Çok güzel dostluklar elde edersiniz.. Çok güzel anları paylaşırsınız.

Nitekim benim de öyle oldu. Vardığımın ilk günü yorgundum ve balkonda gün batımının tadını çıkartıyordum. Bir baktım esmer , ayağında alçılı ayağını incitmiz bir kız. Konuşmaya başladık.. Mexikalı olduğunu ancak Amerika’da (New York- daha sonra Los Angelas’a taşınmış) yaşadığını, kurumsal bir firmada çalırken istifasını verip seyahat etmeye karar verişini anlattı. Şehri keşfetmek ister misin diye başlayan soru akşam yemeği ve yemek esnasında seyahat anıları, ilişkiler derken sohbet derinleşti ve bir arkadaşlığın başlangıcına sebep oldu 🙂 Ertesi gün ise sabahtan demir raylarının geçtiği muhteşem yola geldik, ordan da Demodara muhteşem Nine Arches Bridge’ye giden yolda yürüdük beraber. Ayağından problemi olması seyahat etmesine engel değildi ve hiç şikayet etmiyordu. Bayıldım bu haline ve bir de ona rağmen bir o kadar bakımlıydı. Güzel bir dostluk başlamıştı artık..


1-İşte o meşhur Nine Arch Bridge -köprüsü.. Burayı boş bulabilmek istiyorsanız kesinlikle sabah erken saatlerde gelmeniz gerek… Özellikle sabah ilk trenin geçiş saatini yakalarsanız, keyfinize diyecek olmaz. 🙂 Buraya giderken yanınıza su, şapka, güneş kremi, gözlük ve atıştırmalık bir şeyler almayı unutmayın. Çünkü treni görmek için bazen güneşin altında uzun süre bekliyorsunuz ve farkında olmadan güneş çarpması ile karşı karşıya gelebilirsiniz.


2- Little Adam’s Peak … Buraya kesinlikle gündoğumda gidin! Enfes bir doğa içerisinde, güzel mi güzel bir gündoğumu. Huzur son noktada.. Ella’nın merkezine gelip oradan bir tuktuk ile anlaşıp saat 05.00-05.30 gibi yola çıkın, yarım saat süren bir tırmanıştan sonra (basamaklar söz konusu dizlerde problem olanlar dikkatli olsun) zirveye varıyorsunuz. Burada ise biz fark etmedik ama sonradan öğrendik ki aslında 3 tepe varmış. İlkine gidip geri dönmeyin yani, ilerleyin ve diğer tepelerin de keyfine varın.
3-Ella Rock
Little Adam’s Peak bunun yanında çok kolay kalıyor. 2 saat süren bir tırmanıştan sonra kayaya varıyorsunuz, yönü doğru öğrendiğinize emin olun. 8km süren bir yürüyüş yolunun ardından güzel manzaralar eşliğinde hedefe ulaşacaksınız 🙂
4-Çay Fabrikalarını gezin
Sri Lanka’ya gelip de çay fabrikalarını görmemek olmaz. Çeşit çeşit ünlü Ceylon çayı, Sri Lanka’da yetişiyor. Hele bir de sütle içerseniz, müthiş ben çok sevdim!
5- Diyaluma ve Ravana Şelalelerini Ziyaret Edin
Diyaluma Şelalesi için zirveye varmak istiyorsanız tüm gününüzü ayırın. Sri Lanka’nın en büyük şelalesi. Yarım saat araç ile gittikten sonra 45 dakikalık yürüme mesafesi var. Ravana ise anayola yakın olduğundan ulaşması çok daha kolay.
6- Yemek Dersleri Alın
Sri Lanka yemeklerini öğrenmek istiyorsanız saati 2500 Rupi gibi (75 TL) bir meblağa ders alabilir, sonrasında da afiyetle yiyebilirsiniz.
7- Ayurvedik Masaj Yaptırın
Ayurvedik masaj yağları ve balmları, tütsü kokuları, meditasyon müzikleri ile kendinize verebileceğiniz en güzel hediye. Biz bir yerde 1700 Rupiye bulduk, yani 49 TL gibi bir fiyat. Ella en uygun yerlerden biri idi.
“Ella/ The Beautiful Town in Sri Lanka” için bir yanıt